Güzel İzmir, bir yanıyla Antik Yunan’a uzanırken, bir başkasında sabah çayını kıyıda yudumlayan bir esnafın gülümsemesine konut sahipliği yapar. Bilhassa geçen yıl Lonely Planet’in görülmesi gereken kentler listesine girmesiyle bir kere daha dünyanın dikkatini üzerine çekmişti.
Aslında İzmir her yıl görülmesi gereken bir kent. Dünya çapındaki bu takdirler hiç şaşırtan değil. İzmir, bilhassa sonbaharda kendini daha bir diğer gösteriyor.
Yazın kalabalıkları azalmış, tabiat yavaş yavaş sarı-turuncuya boyanmışken, bu kent ve etrafı adeta bir hazan şölenine dönüşüyor. Gelin, İzmir’in sonbaharda keşfedilmeyi bekleyen 5 hoşluğuna birlikte bakalım.
TARİHİN KATMANLARI ORTASINDA: BERGAMA
UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan Bergama, yalnızca Pergamon Antik Kenti ile değil, yaşamaya devam eden tarihî dokusuyla da büyüleyici.
Antik tiyatrosu, Akropol’ü ve Serapis Tapınağı’yla vakte meydan okurken, Kale Mahallesi üzere semtleriyle de geçmişin bugüne sızdığı özel bir coğrafya sunuyor. Bergama, sırf tarih meraklılarına değil, sessiz sokaklarda geçmişin izlerini sürmek isteyen herkese hitap ediyor.
DOĞANIN KALBİNDE: KARAGÖL
İzmir merkezden bir saat aralıktaki Karagöl Tabiat Parkı, Yamanlar Dağı’nın eteklerinde gizlenmiş bir öbür dünya üzere. Göl etrafındaki sarı ve kızıl yapraklar, sonbaharın paletinden fırlamış üzere.
Kamp yapabileceğiniz, yürüyüşe çıkabileceğiniz, sessizlik içinde kitap okuyabileceğiniz ya da yalnızca göle bakıp düşlere dalabileceğiniz bir yer burası. Bilhassa eylül ve ekim aylarında, kentten kaçış için ülkü bir rota.
SAKİNLİĞİN ADRESİ: SIĞACIK
Seferihisar’ın bu şirin mahallesi, “Cittaslow” yani “Sakin Şehir” unvanını sonuna kadar hak ediyor. Sığacık Kalesi’nin içinden geçerken taş sokakların ortasında yürümek, Teos Antik Kenti’nde güneşin batışını izlemek ya da limandaki bir kafede mandalina reçeliyle kahvaltı yapmak, insanın ruhuna âlâ geliyor. Hele bir de Sığacık Pazarı’na denk geldiyseniz, Ege otları ve el imali lezzetler sizi uzun müddet burada tutabilir.
SONBAHAR DÜŞÜ: ALAÇATI
Yaz aylarında dolup taşan Alaçatı, sonbaharda sessizliğe büründüğünde asıl ruhunu gösteriyor. Hacı Memiş Mahallesi’nin taş meskenleri, daracık sokaklarda pastel tonlarda kapılar, begonvillerin sarıya dönen yaprakları… Rüzgârla savrulan yaprakların eşliğinde damla sakızlı kurabiye yemek ya da bir avluda kahve içmek… Alaçatı’nın bu mevsimi, en az yazı kadar etkileyici.
GURME KAÇAMAĞI: URLA
Ege’nin gastronomi merkezlerinden biri olan Urla, sonbaharda mutfağıyla da öne çıkıyor. Kabak çiçeği dolmasından enginarlı mezeye, balık restoranlarından butik bağ meskenlerine kadar birçok tat rotası bu ilçede buluşuyor. Üstelik yalnızca lezzet değil; sanat da Urla’nın ruhunun bir modülü.
